‘Bilim Gereksinimden Doğar’ Kelamını Kanıtlayarak Bulaşık Makinesini İcat Eden Mükemmel Bir Hatun: Josephine Cochrane
Boşuna dememişler “Bilim gereksinimden doğar” diye. Bulaşık meselesinden bıkan ve üretecek kimseyi bulamayınca da işin başına geçen süper hatun Josephine Cochrane ile tanışın.
Hepimiz her gün mesken işleriyle ilgileniyor ve beyaz eşyaları gördükçe bunları icat edenden Allah razı olsun diyoruz.
Ananızın sesini duyar üzere oldunuz değil mi 🙂
Nitekim de bir düşünsenize onlar olmasa halimiz haraptı. 1800'lü yılların sonuna yanlışsız bir hatun da tıpkı bizim üzere düşünmüş olacak ki “Yetti be artık!” dedi.
Amerikalı Josephine Cochran, hali vakti noktasında bir bayandı ve çok renkli bir hayatı vardı. Mütemadi partiler veriyor, parti sonrası meskenin aklığını ise hizmetçiler yapıyordu.
Yalnızca Josephine değil 19. yüzyılda ABD'li hatunların birçoğu bulaşık yıkamanın kendi vazifeleri olmadığını düşünüyor, bu çeşit işlerle uğraşmak konumuna daha çok çevre aktiviteye katılmak istiyorlardı.
Ancak Josephine'in hizmetçileri bulaşıkları yıkarken daima tabakları kırıyorlardı. Hem bu sakarlıklardan hem de yemek gruplarına yaptığı masraftan bıkan Josephine bulaşık makinesini icat etmeye karar verdi.
Helal olsun!
Velev “Eğer hiç kimse bir bulaşık makinesi icat etmiyorsa, o halde ben de bunu kendi başıma yapacağım!” diye bağırdığı söylenmektedir.
Birinci evvel bulaşıkların boyutlarını ölçtü. Daha sonra tel bölmeleri yaptı, her biri münhasıran tabakların, fincanların ya da çay tabaklarının uyacağı halde tasarlandı.
Bölmeler düz yüzeyleri bakır kazan içerisine itecek bir tekerlek içine yerleştirildi. Motor, sıcak sabunlu su kazanın dibinden yukarıya fışkırırken ve bulaşıkların üzerine düşerken, tekerleği döndürüyordu.
Makinenin çalışma sistemi çok kolaydı. Alt kısımda mekan alan iki silindir ile pompalanan su ve sabun, makinenin içinde bulaşıkların dizildiği raflara pompalanıyordu. Daha sonra tekrar pompalanmak üzere emici silindirler bu suyu çekiyordu. Konutlarda kullanılmak üzere üretilen makineler, yan taraflarında bulunan kol yardımı ile çalıştırılıyor. Daha büyük gereksinim görülen iş taraflarında ise buhar gücünden faydalanılıyordu.
Arkadaşları bu durumdan çok etkilenmişlerdi, onlar için de birer bulaşık makinesi yaptı ve ona “Cochrane Bulaşık Makinesi” ismini koydular.
O devirde birçok bayan bulaşık makinası yapabilmek için değişik fikirler geliştirdi. Lakin birinci patenti 1885'te Josephine G. Cochran aldı. Cochran yaratıcılık konusunda rakiplerinden bir adım öndeydi.
Zira kendisi aile uzunluğu bir mucitti. Saat yapımcısı ve buhar makinesini bulan bir sülaleden geliyordu. Buharlı gemiyi icat eden John Fitch ile birebir soydan.
Bir fuarda gazeteciler tarafından makinelerin tanıtılması üzerine daha çok tanındı. Makinenin pazarlamasını da kendi yapan Cochran, pazarlamanın icat etmekten daha güçlükle olduğunu söyledi.
Velev şimdiki aklı olsa bu işe girişmeyeceğini bile lisana getirmiş.
Buradan başta Josephine olmak üzere; icatları ile gündelik hayatımızı kolaylaştıran, bizi hane işlerinden kurtaran bütün mucitlere çok teşekkür ediyor, ellerinden öpüyoruz 🙂
Mekanınız cennet olsun 🙂
Kaynak: Onedio