Geçtiğimiz haftalarda, 2020 QG diye bilinen bir göktaşının Dünya’dan daha evvel görülmemiş bir yakınlıktan geçtiğini belirten NASA, kelam konusu göktaşının Hint Okyanusu’nun güneyinden yalnızca 2 bin 945 kilometre yüksekten geçerek uzaklaştığını duyurmuştu.
Pekala mümkün bir göktaşı çarpmasından evvel, erken tespit yapılabilir mi? Aslında bu sorunun yanıtı, göktaşının büyüklüğüne nazaran değişebiliyor. Hayli büyük gök cisimleri, genellikle erkenden tespit edilirken, küçük cisimler çoğunlukla gözden kaçabiliyor.
BİLİM İNSANLARI, YENİ GÖKTAŞINI ERKEN TESPİT EDEMEDİ
Buna emsal bir örnek 13 Kasım’da yaşandı. Çapının azamî 10 metre olduğu düşünülen bir göktaşı, gezegenimizin sırf 400 kilometre yakınından geçerek uzay boşluğundaki yoluna devam etti.
Bilim insanları kelam konusu göktaşını gezegenimizi teğet geçtikten saatler sonra saptayabildi.
Hawaii’de yer alan Mauna Loa Gözlemevi’ndeki Karasal Tesirli Asteroidler için Son İhtar Sistemi (ATLAS) programı, göktaşını 14 Kasım’da tespit edebildi.
Öbür bir deyişle kelam konusu göktaşı gezegenimize 400 kilometre yakınına kadar geldikten 15 saat sonra saptanabildi.
Bilim beşerlerine nazaran, göktaşının bir kente düşmesi durumunda bir felaket kaçınılmaz olacaktı. Lakin NASA, Güneş ve öbür gezegenlerin çekim kuvveti nedeniyle uzay kayalarının Dünya’ya çarpma ihtimalinin epey az olduğunu söylüyor.
Instagram:
Kaynak: Ensonhaber